Birleşik Kamu-İş: Tasarrufu halktan değil, sarayın harcamalarından yapın

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Mali Sekreteri Hasan Kütük, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın dün açıkladığı “Kamu Tasarruf Paketi”ni değerlendirdi.

Paketi ANKA’ya “Halkın cebine göz dikmek” olarak nitelendiren Kütük, şunları söyledi:

GÖZ DİKTİKLERİ YURTTAŞ KİMDİR?: Hükümet yeni bir tasarruf genelgesi yayınladı. Bu da doğal olarak bütün ülkemizde bir tartışmayı beraberinde getirdi. Çünkü tasarruf genelgesini ortaya koyan bu açıklamalar toplumun bütün kesimlerini etkileyen sonuçlar doğuracak açıklamalar oldu. Bu aslında suçun itirafıdır. Yani ülkeyi 22 yıl tek başına yöneten siyasal iktidar, ülkenin ekonomik bağımsızlığının güvencesi olan dev sanayi kuruluşlarını özelleştirme adı altında adeta çevrelerine, yandaşlarına peşkeş çekmiştir. Ve o dev sanayi kuruluşlarının yerinde ya TOKİ’ler konut yapmıştır ya da AVM haline dönüştürülmüştür. Şimdi böyle bir dönemde bunun anlamı şudur, ‘Biz iktidarımız döneminde yandaşlarımızı, yakınlarımızı, çevrelerimizi, tarikat ve cemaatleri devletin olanaklarını, iktidarın gücüyle zengin ettik, şimdi o zengin ettiğimiz toplum kesimleri yerine artık tekrar vergi tasarruf tedbirleri kapsamında yurttaşın cebine göz diktik’. Göz diktikleri yurttaş kimdir? Emeklidir, emekçidir, işçidir, öğrencidir ve esnaftır.

GÜNLÜK HARCAMALARI 33 MİLYONU BULAN SARAYDAN BİR TASARRUF BAŞLAMALIDIR: Eğer bu ülkede bir tasarruf gerekiyorsa buna önce saraydan başlamak lazım. Yani günlük harcamaları 33 milyonu bulan saraydan bir tasarruf başlamalıdır. ‘İtibardan tasarruf edilemez’ denilen yerlerden, kurumlardan başlamalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan başlamalıdır. Şimdi buraya baktığımız zaman bunun anlamı açık ve net şudur, biz gezdik, dolaştık, oturduk, yedik, içtik. Hesabı ödemek ise bu ülkede emekçiye kalmıştır, emekliye kalmıştır, esnafa kalmıştır, üreticiye kalmıştır, köylüye kalmıştır. Böyle bir dünya, böyle bir anlayış açıkçası açık ve nettir. O nedenle buradan bir kere daha söylüyoruz, bu tasarrufu yapacaksanız çevrenizde üç, dört yerde maaş verdiğiniz, eski bakanlarınız, milletvekilleriniz, bürokratlarınız, yandaşlarınızdan bu tasarrufu yapınız. Vergi affı getirerek zengin ettiğiniz, devletin bütün ihalelerini teslim ettiğiniz o yandaş müteahhitlerden tasarruf yapınız. Vergide adaleti sağlayınız. Vergi affı çıkararak birçok çevrenizdeki insanların borçlarını sildiniz. Buradan tasarruf yapınız. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın harcamalarına tasarruf yapınız. Sarayın harcamalarından o lüks, şatafatlı yaşamdan tasarruf yapınız. Yani bu tasarrufun yapılacağı, bu bedeli ödeyecek olan emekçiler olmamalıdır. Zaten yeterince yaşamakta zorlanan, açlık sonrasında yaşamak zorunda kalan insanlara bir daha tasarruf tedbiri adı altında ceplerine göz dikmeyiniz.

(HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

x