Yüksek faizde yolun sonu

Küresel ekonomi pandemi sonrası enflasyonun pençesinden kurtulurken; dünyanın önemli merkez bankacılarından da yüksek faiz döneminin sonuna gelindiğine işaret eden konuşmalar geldi.

Piyasaların geçen hafta, ABD ekonomisinin gidişatı ve para politikalarının yönü hakkında ipuçları aradığı Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu’na faiz indirimi sinyalleri damgasını vurdu. Dünyanın üç büyük merkez bankasının yetkilileri, önümüzdeki aylarda faiz oranlarını düşürme yolunda kararlı bir şekilde ilerlediklerinin sinyalini verdi. Böylece başlıca merkez bankaları, 2022’de ‘yüksek enflasyonla mücadele’ adı altında başlayan sıkılaştırma sürecine son vereceklerinin işaretini vermiş oldu.

İLK MESAJ FED’DEN

Piyasaları rahatlatan ilk mesaj, ABD (Fed) Başkanı Jerome Powell’dan gelmişti. Powell, Jackson Hole’da önemli merkez bankalarının yetkililerinin katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada “Para politikasının ayarlanması için zaman geldi” dedi ve eylülde olası faiz indirimini işaret etti.

ABD’de yüksek enflasyon karşısında 2022’de varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artışlarına başlayan Fed, Mart 2022’den Temmuz 2023’e kadar 11 faiz artırımı gerçekleştirmiş ve faiz oranını toplam 525 baz puan artırmıştı. Fed Temmuz 2023’ten beri faizleri 23 yılın zirvesi olan yüzde 5.25-5.50 seviyesinde tutuyor. Eylül ayında ise bankanın ilk faiz indirimlerine başlanacağı düşünülüyor.

AVRUPA’DAN YEŞİL IŞIK

Powell’ın faiz indirimi çıkışına Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Konseyi’nin birkaç üyesi de katıldı.

Finlandiya’dan Olli Rehn, Letonya’dan Martins Kazaks, Hırvatistan’dan Boris Vujcic ve Portekiz’den Mario Centeno, haziran ayında ECB’nin yaptığı faiz indiriminin ardından önümüzdeki ay yeni bir indirimi destekleyeceklerini belirtti.

ECB, haziranda gösterge faizlerinde 25 baz puanlık indirimine gitmiş, temmuzda ise mevduat faizini yüzde 3.75 seviyesinde sabit bırakmıştı.

İNGİLTERE’DEN ‘DEVAM’ MESAJI

İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey de kalıcı enflasyon risklerinin azaldığını söyleyerek daha fazla faiz indirimine açık olduklarının sinyalini verdi. İngiltere Merkez Bankası da (BoE) bu ayın başlarında politika faizini çeyrek puan düşürerek yüzde 5’e indirmiş ve bu pandeminin başlangıcından bu yana yapılan ilk indirim olmuştu.

Öte yandan Kanada, Yeni Zelanda ve Çin merkez bankaları da gevşemeye giden bankalar arasında yer alıyor. Bunun en büyük istisnası ise yetkililerin 17 yıl sonra ilk sıkılaştırma döngüsünü başlattığı Japonya. Buna göre Japonya, farklı bir politika uygulayarak, Japon yenindeki düşüşü durdurmak amacıyla referans faizi 17 yıl sonra ilk kez artırdı.

TEMEL ENDİŞE ARTIK ENFLASYON DEĞİL İSTİHDAM

* Dünyanın önemli merkez bankalarından gelen faiz indirim sinyalleri, artık temel endişenin enflasyon değil, istihdam olduğunu ortaya koydu.

* Geçen hafta Fed Başkanı Powell’ın ‘enflasyonun önemli ölçüde düştüğünü, artık hedefe çok daha yakın olduklarını’ ve ‘fiyat istikrarında ilerleme sağladıkça işgücü piyasasını desteklemek için gereken her şeyi yapacaklarını’ söylemesi üzerine değerlendirmelerde bulunan KPMG Kıdemli Ekonomisti Diane Swonk, “İşgücü piyasasının artık Fed’in bir numaralı önceliği olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

* Uzmanlara göre, Fed’in faiz indiriminde başlangıç tarihini belirlemesi ve dünyanın birçok büyük merkez bankasının aynı yönde ilerlemesi yatırımcıların endişelerini de ortadan kaldırıyor. Ancak buna rağmen hala büyük risk ve belirsizlikler devam ediyor. Bu belirsiziklere karşın işgücü piyasalarında ortaya çıkan zayıflık ise temel tehdit olarak enflasyonun yerini alıyor.

Fed Başkanı Jerome Powell (solda), Kanada Merkez Bankası Başkanı Tiff Macklem (ortada) ve İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey 23 Ağustos 2024’te ABD’de düzenlenen Jackson Hole Ekonomi Sempozyumu’nun dışında sohbet ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir