Elazığ’ın Maden ilçesinin Durmuştepe köyünde yaşayan 104 yaşındaki İmoş Biçki, gününün büyük bölümünü bahçesinde sebze ve meyve yetiştirerek geçiriyor.
Sivrice merkezli 2020 yılında meydana gelen, 41 kişinin yaşamını yitirdiği 6,8 büyüklüğündeki depremde Biçki’nin bahçeli evi ağır hasar gördü.
Depremden yara almadan kurtulan 8 çocuk annesi Biçki’nin evi daha sonra ekiplerce yıkıldı.
TOKİ tarafından inşa edilen deprem konutunda yaşamını sürdüren Biçki, anılarının bulunduğu eski evinin bahçesinden hiç kopmadı.
Her sabah günün ilk ışıklarıyla uyanan Biçki, yıkılan evinin bulunduğu bahçedeki sebze ve meyvelerin bakımını yapmak için her gün yaklaşık 6 kilometre yürüyor.
Evinin 3 kilometre ilerisindeki bahçesinde sebze ve meyve yetiştiren, ağaçların bakımını yapan ve eski evinden kalan bir barakada bulundurduğu kap kacakla yaktığı ateşte yemek pişiren ve çay yapan Biçki, gününün büyük bölümünü burada geçiriyor.
“Bahçemde olmayı, burada çalışmayı seviyorum”
İmoş Biçki, AA muhabirine, yıllar önce eşini, 3 oğlunu ve 1 kızını kaybettiğini belirterek, 4 kızının ise evlenip kendi hayatlarını kurduğunu söyledi.
Kızlarına yük olmamak için yalnız yaşadığını anlatan Biçki, zamanının büyük bölümünü hatıralarla dolu eski evinin bulunduğu 2 dönümlük bahçede çalışarak geçirdiğini belirtti.
Biçki, “Bahçemde her işi yapıyorum, bostan ekiyorum, ekin biçiyorum, ağaçları suluyorum, sebze ve meyve topluyorum. Evvelde tüm aile bahçedeki evde yaşardık. Bahçemde olmayı, burada çalışmayı seviyorum. Sağlık sorunum yok, günümü çalışarak geçiriyorum.” dedi.
İleri yaşına rağmen bahçesinde gençler gibi çalıştığını ifade eden Biçki, bunu görenlerin kendisinden övgüyle bahsettiğini ve “Maşallah” dediğini söyledi.
Kendisini genç ve dinamik hissetmesini doğal beslenmeye ve çok çalışmaya borçlu olduğunu belirten Biçki, sabah erken kalktığını, tereyağı, çökelek ve peynirle kahvaltı yaptığını, öğlenleri mercimek çorbası, bulgur pilavı yaptığını dile getirdi.
Her sabah yaklaşık 3 kilometre yürüyerek bahçesine gitmenin zor olduğunu dile getiren İmoş Biçki, bu nedenle yaz aylarında bahçesinde kalabilmek için bir konteynere ihtiyaç duyduğunu söyledi.
“Anne bu işleri yapamazsın diyoruz ama durduramıyoruz”
Biçki’nin kızı Adalet Armağan ise yaşına rağmen çok dinç ve sağlıklı olan annesinin yaşam enerjisi ile çalışkanlığıyla köydekilere örnek olduğunu belirtti.
Depremden sonra TOKİ tarafından yeni ev yapılmasına rağmen annesinin gününü bahçesinde geçirdiğini, kendisini burada daha mutlu ve huzurlu hissettiğini dile getiren Armağan, şunları söyledi:
“Depremde evi ağır hasar gördü, sonra yıktılar, tepede TOKİ yeni ev yaptı ancak annemin yaşamak istediği yer burası. Sabah erkenden kalkıp bahçesine gidiyor, sebze ekiyor, ağaçları suluyor, her ne iş olursa onu yapıyor. ‘Anne bu işleri yapamazsın.’ diyoruz ama mümkün değil durduramıyoruz. Bize ‘Çalışın, tembel insanlar oturur, yıpranır, hasta olur ama çalışan demir pas tutmaz, hep çalışacaksınız.’ diyor.”
Annesinin kimseye yük olmamak için yalnız yaşamayı tercih ettiğini anlatan Armağan, yaz aylarında kalmak için bahçesine yatak götürdüğünü ancak yılan ve akrep sokması ya da yırtıcı hayvan saldırısından endişe ettikleri için bahçede kalmasına izin vermediklerini söyledi.
Armağan, “Annem özgürce yaşamayı seviyor. Bir konteyner temin edilirse yazın bahçede kalır, daha mutlu olur.” ifadelerini kullandı.